ADANA YÜREĞİR İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Mehmet KILINÇ, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Mesajı

Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Mehmet KILINÇ,Şube Müdürlerimiz,İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Olarak  18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Mesajı
Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Mehmet KILINÇ, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Mesajı

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıldönümüne erişmenin haklı gururu ve mutluluğunu milletçe yaşıyoruz. 

Çanakkale Zaferi, hiç kuşkusuz sonuçları itibarıyla tarihin akışını ve her şeyden önemlisi Türk ulusunun kaderini değiştiren çok önemli bir başarıdır. Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtıdır. Tarihimizin en önemli kilometre taşlarından biri olan Çanakkale Zaferi, milletimizin asla boyunduruk altına alınamayacağının sembolüdür. Yüce milletimiz, kendisini esaret altına almak isteyenlere göğsünü siper ederek her şeyin bittiği sanılan bir dönemde zaferini tüm dünyaya ilan etmiştir. Bu sebeple Çanakkale’yi en iyi şekilde idrak etmeli ve gelecek nesillerimize aktarmalıyız. 

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. yıldönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde bu toprakları bize mukaddes bir vatan kılan tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle ve şükranla anıyoruz

                                                                                                          Mehmet KILINÇ

                                                                                                 Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürü

 

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara´ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

Ne hayasızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupa´lı"

Dedirir, yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahpesi, yahut kafesi!

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak
Boşanır sırtlara vadilere sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyare.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler,
Kahraman orduyu seyret ki, bu tehdide güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal´a mı göğsündeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, haşa edecek kahrına ram?
Çünkü te´sis-i ilahi o metin istihkam

Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar taşlar...
O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!

Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi,
Bedr´in aslanları ancak bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem sığmazsın.

Hercümerc ettiğin edvara da yetmez o kitap
Seni ancak ebediyetler eder istiab.

"Bu taşındır" diyerek Kabe´yi diksem başına,
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına,

Sonra gök kubbeyi alsam da rida namiyle
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan
Yedi kandilli Süreyya´yı uzatsam oradan.

Sen bu avizenin altında bürünmüş kanına
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına.

Türbedarın diye ta fecre kadar bekletsem,
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem.

Tüllenen magribi akşamları sarsam yarana,
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana...

Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

                            Mehmet Akif Ersoy

Atakent Mahallesi Fatih Caddesi No22 Yüreğir/ADANA - 3222009550

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.